Evin mi var, derdin var
Matan Baseter’in Hanuka’da ihtiyaçlı kişilerin bayrama yeni ayakkabılarla girmelerini sağlayan kampanyanın broşürünü cep telefonuma resim olarak kaydettim.
Geçenlerden çok yakın bir dostumla sohbet ederken “Sana kısa bir yazı göstermek istiyorum” dedim. Telefonumdaki ‘ayakkabı destek’ broşürünü uzattım. Okuduktan sonra yüzüme şaşkın bir ifadeyle baktı, “Gerçekten toplumumuzda bu kadar ihtiyaçlı mı var?” tepkisini verdi. Fazla ayrıntıya girmeden ona genel portreyi çizdim. Ayrıntıya girmedim zira, bu konuların dışında olan kişilere bilgi yüklemesi yapıldığında sonucun başarılı olmadığını tecrübeyle öğrendim. Hemen ardından “Destek vermek ister misin?” diye sorunca “Elbette” yanıtını aldım. Ve hemen gerekeni yaptı.
↔↔↔
İstatiksel verilere dayanmadan, toplumuz bireylerinin sadece dörtte birinin herhangi bir kurum/kuruluşa gönüllü destek verdiğini, cemaatte olup bitenlerden haberdar olduklarını farkettim. Geriye kalan dörtte üç tamamen olayların dışında. Cemaatle tek yakınlaşmaları doğum, bar/bat mitzva ve ölüm anında gerçekleşiyor. Çoğu kez de konuyla ilgili bir tanıdıkları onlara yol gösteriyor.
Söz konusu insanları kesinlikle kınamıyorum. Nedeni ilgisizlik de olsa, ailelerinde böyle bir altyapı bulunmaması, kimi vesilelerle yanlış bir tepki almış olmaları, vermenin almak kadar değerli olduğunun bilincine varmamaları gibi çeşitli nedenler sıralanabilir.
↔↔↔
Bilgileri zaman zaman, net ve açık bir dille hatırlatmanın yararına inanıyorum.
Bu vesileyle daha önce Şalom’da yazılan, mümkün olduğunca çok yere ulaştırılan broşürlerde, ‘Yad’ hakkında bilgi verildi. Henüz duymamış olanlar için kısa da olsa, tekrar değinmek istiyorum.
Yad, Türk Yahudi Toplumunun sosyal hizmetler için kurduğu bir oluşum. Özetle birçok kurumun aynı çatı altında toplanmasıdır. Bunlar, Matan Baseter, Kapınızda Sağlık, Acil Yardım, Temel Eğitim Bursları ve La Casa Catering. Or Yom, Or Ahayim ve Ulus Musevi Lisesi, Yad kapsamında değildir.
İleriki bir tarihte, söz konusu kurumların işlevlerini anımsatmayı diliyorum.
↔↔↔
Geçtiğimiz hafta sosyal medyada iki konu gündeme oturdu. İlki Değerli Konut Vergisi, diğer ise başta Büyükada olmak üzere atlara bulaşan ruam hastalığı ve faytonların yerine ne konulacağı. Yıllardır gerekli mercilere atların, ahırların durumunu yansıttık. Kimse oralı olmadı, nedense… Atların yerine akülü vasıtalar getirilirse de “Fayton gider, Ada biter.”
Değerli Konut Vergisi başlığıyla alınacak yeni emlak vergisi vatandaşı şaşkına çevirdi. Yalnız konutlardan alınacak olan emlakların değer tespitleri yapıldı. Yetkililer taşınmazların değerinin kontrol edilmesini belirttiler.
Evin mi var, derdin var…
Kaynak: http://www.salom.com.tr/koseyazisi-113001-evin_mi_var_derdin_var.html